A1 Capital'in değerlendirmesinde, ABD Başkanı Trump'ın, ABD-Çin ticaret savaşında kırılgan bir ateşkesi yeniden tesis eden bir ticaret anlaşmasından çok memnun olduğunu söylediği belirtildi. Tam mıknatıslar ve gerekli tüm nadir toprak elementlerin, Çin tarafından önceden tedarik edileceği vurgulanırken şu bilgilere yer verildi:
"Aynı şekilde, Çinli öğrencilere ABD kolej ve üniversitelerine erişimine açılacak, ABD toplamda yüzde 55, Çin ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacak. ABD Ticaret Bakanı Lutnick, yüzde 55'lik oranın, Trump'ın ABD'nin neredeyse tüm ticaret ortaklarından ithal ettiği mallara uyguladığı yüzde 10'luk "karşılıklı" gümrük vergisi, Trump'ın Çin, Meksika ve Kanada'ya uyguladığı cezalandırıcı önlemler nedeniyle tüm Çin ithalatına uygulanan yüzde 20'lik vergi ve Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Çin'den yapılan ithalata uygulanan yüzde 25'lik önceden var olan vergilerin toplamını temsil ettiğini ve Çin ithalatındaki yüzde 55 oranının sabit ve değiştirilemez olduğunu söyledi. Ancak anlaşmanın pek çok özelliği ve nasıl uygulanacağına ilişkin detaylar henüz netlik kazanmadı.
"Bu arada, ABD Mayıs ayı TÜFE'si, birçok tahmincinin başkanın çok çeşitli mallara uyguladığı ithalat vergilerindeki büyük artış nedeniyle fiyat baskılarının hızlanacağını beklemesine karşın, bir yıl öncesine göre enflasyonda mütevazı bir artış gösterdi. Geçtiğimiz ayın genel TÜFE'si, Mayıs 2024'e göre yüzde 2,4 arttı, bu da Nisan ayındaki yıllık verinin biraz üzerindeydi, gıda ve enerji maliyetleri hariç TÜFE ise aynı zaman diliminde yüzde 2,8 arttı.
"Fed politikacıları, Trump yönetiminin tarifelerinin yüzde 2 enflasyon hedeflerine ulaşma sürecini yavaşlatmasını ve işgücü piyasasını zayıflatmasını bekliyorlar; ancak işgücü piyasasının istikrarını koruduğu sürece (işsizlik oranı nispeten düşük bir seviyede, yüzde 4,2'de sabit kaldı) borçlanma maliyetlerini olduğu gibi bırakarak enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskıyı sürdürebileceklerini düşünüyorlar. Fed yetkilileri, Trump yönetiminin ticaret politikasının kaotik yapısının ekonominin geleceğinde ne olacağını bilmeyi çok zorlaştırması nedeniyle şu anda bekle ve gör modunda olduklarının sinyalini verdiler. Fed'in karşı karşıya olduğu asıl soru, tarifelerin göz ardı edilebilecek tek seferlik bir fiyat artışına mı yol açacağı, yoksa daha kalıcı bir şeye mi yol açacağıdır.
"Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin açıklanmasının ardından vadeli işlem piyasaları, ABD merkez bankasının Eylül ayına kadar faiz oranlarını çeyrek puan düşürmesi olasılığını yüzde 68 olarak fiyatladılar; bu oran, verilerden önce yüzde 57 idi. Ayrıca, daha erken bir faiz oranı indirimi için hala küçük ama artan bir olasılık görüyorlar; bu da, Çarşamba günü daha önce yaklaşık yüzde 13 olan bu olasılığın Temmuz ayında yaklaşık yüzde 18 olduğunu gösteriyor. Fed, önümüzdeki haftaki iki günlük politika toplantısının sonunda referans faiz oranını neredeyse kesinlikle yüzde 4,25-yüzde 4,50 aralığında sabit bırakması beklenmekte.
"MSCI'nin Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerinin en geniş endeksi dün üç yıllık zirveye ulaştıktan sonra yüzde 0,3 düştü. Japonya'nın Nikkei yüzde 0,7 gerilerken, ABD ve Avrupa hisse senedi vadeli işlemleri düştü.
"Trump'ın dengesiz gümrük vergileri politikaları bu yıl küresel piyasaları sarstı ve yükselen fiyatlar ve yavaşlayan ekonomik büyümeden endişe eden çok sayıda yatırımcının, özellikle dolar olmak üzere ABD varlıklarından çıkmasına neden oldu. Dolardaki düşüşten en çok yararlananlardan biri olan euro, yedi haftanın zirvesine çıkarak en son 1,1512 dolardan işlem görmekte.
"Petrol fiyatları, piyasa katılımcılarının ABD'nin İran ile nükleer faaliyetleri konusunda yapacağı görüşmeler öncesinde Orta Doğu'daki personelini çekme kararını değerlendirmeleriyle bu sabah geriledi. ABD Başkanı Trump, ABD'nin personel taşıdığını çünkü Orta Doğu'nun "tehlikeli bir yer olabileceğini" söylemiş, İsrail’in İran’a saldırı hazırlığı yaptığı haberleri de petrol tedarikinde aksama olasılığını artırmış ve dün hem Brent hem de WTI, yüzde 4'ün üzerinde artışla Nisan ayının başından bu yana en yüksek seviyelerine ulaşmıştı. Sonuç olarak ABD tarafından İran saldırısına yönelik belirli bir tehdit tespit edilmedi ve Brent ham petrol vadeli işlemleri yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,47 dolardan, ABD Batı Teksas petrolü (WTI) ise yüzde 0,3 düşüşle varil başına 67,92 dolardan işlem görmekte.
"Altın fiyatları ise yine Orta Doğu'da artan gerginlik ve zayıf dolar nedeniyle bu sabah da yükselirken, beklenenden düşük gelen ABD enflasyon verileri, Fed'in faiz indirimi beklentilerini artırdı. Spot altın, ons başına yüzde 0,7 artışla 3.375 ve ABD altın vadeli işlemleri yüzde 1,5 artışla 3.395 dolara çıktı. Dolar endeksindeki zayıflığın güçlü bir katalizör görevi görmekte ve 3.346 dolarlık direncin "boğa yönlü kırılmasının" teknik alımları tetiklemiş görünüyor. Diğer yandan spot gümüş ons başına yüzde 0,4 artışla 36,38 dolara, platin yüzde 1,3 artışla 1.272,50 dolara çıkarak 4 yıldan uzun süredir zirvede kalmaya devam etmekte."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 Su Haber Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.